Mecnun'a adını sorarlar, 'Leyla' der. Geldiği yeri sorarlar, yine 'Leyla', hep 'Leyla' der. Yanıklığıyla kendisini aşka çağıran çöldedir Mecnun. Dolaşır bir baştan bir başa... Yüreğinden aşka ırmaklar akar çöl kumlarında. Dolaştığı bir gün fark edemez, Leyla'dan başkasını görmeye yasaklı gözleriyle göremez namaz kılan bir dervişin önünden geçtiğini. Namaz biter. Derviş kızar Mecnun'a. Özür kuşanmış kelimelerin ardından Leyla kitabı okuyan dudaklardan şu cümleler dökülür; 'Kusura bakma Derviş baba, ben Leyla'nın aşkından seni göremedim. Ya sen huzurunda olduğun Mevla'nın aşkından beni nasıl gördün?'