Boşluk İçinde Boşluk
Evrenin sonsuzluk içinde asılı olması, maddenin atomlardan meydana gelmesi, atomların %99 boşluktan oluşması, biraz da kaosun olması, karanlık fonun ağırlıklı olması, karadeliklerin yıkımı, uzayda havanın bulunmaması vs. vs. bunlara rağmen evrene düzen hakimdir. Bu yapı her zaman insanoğlunu, ilgisini çekip araştırma yapmaya gütmektedir. Yani her şeye rağmen evren renkli ve hareketlidir.
Bu düzen ve hareketlilik içinde var olan varlıklar olarak devamlı kendimize iki soru sormuşuzdur. Bunlardan ilki “ben kimim” sorusudur, ikincisi “ben neyin içindeyim”; neyin içindeyim derken, yaşadığım dünya, evren neyin içinde, ben nerdeyim? Yalnız ikinci soru uzayıp gider. Genel kanı, evrenin sonsuzluğun içinde boşlukta asılı olduğunu, bu sefer sonsuzluğun neyin içinde olduğu aklımızda takılmaktır. Sonsuzluk “A”nın içinde diyelim “A” da “B”nin içinde kabul edelim. “B”yi de “C”ye bağlayalım. Bu böyle devam edecek mi? Ya da bir yerde durarak, her şeyin bir şeyin içinde olduğunu ve sonunun olduğu nokta veya duracağı son nokta olacak mı?