20 Ekim 2013 Pazar

MEVLEVİLİK



1- Kuruluşu
Ölüm gününü Hakk’la vuslat, sevgiliye kavuşma günü sayan Hz.Mevlânâ’nın bu dünyadan göçüp, sonsuzluk âlemine doğmasıyla onu tanıyanlar, fikir ve görüşlerini benimseyenler büyük acılara boğuldular. Başta oğlu Sultan Veled, Çelebi Hüsâmeddin ve diğerleri... 
Hz.Mevlânâ’nın fikirleri ve yaşantısı kurumlaşmalı, yüzyıllar boyu tüm insanlığa uzanan bir el olmalıydı. İnsanlığı sevgiye, hoşgörüye, iyiliğe, doğruluğa ve güzel ahlâka yani İslâm’a çağıran bir el...
İslâm Peygamberi, yaratılmışların en yücesi Hz.Muhammed’in yüzyıllar önce tüm insanlığa yaptığı çağrıyı Hz.Mevlânâ da yineliyordu.
Bâzâ! Bâzâ! Her ân çi hestî bâzâ
Ger kâfîr u gebr u bût-perestî bâzâ
İn dergeh-i mâ, dergeh-i novmîdî nîst
Sad bâr eger tövbe-şikestî bâzâ
  
Gel!.. Ne olursan ol, yine gel...
İster kâfir ol, ister ateşe tap, ister puta...
İster yüz kere tevbe etmiş ol, ister yüz kere bozmuş ol tevbeni...
Bizim kapımız umutsuzluk kapısı değil, nasılsan öyle gel.