29 Aralık 2014 Pazartesi

BEYİN HAKKINDA NE KADAR AZ BİLGİYE SAHİBİZ



Beyin üzerine çalışmalar gittikçe ilerliyor. ABD ve AB ‘beyni daha iyi anlamak’ için yeni adımlar atıyor. Bilim insanları; fare, sinek ve insan beyinlerinin farklı ölçeklerde haritalarını çıkarıyorlar. Beyin aktivitelerini anlayabilme teknolojisi müthiş bir hızla ilerliyor.

Geçtiğimiz sene, Başkan Obama’nın beyni tanımak adına çalışmaların hızlanmasını istemesiyle; hali hazırda 4.5 milyar dolar harcayan Ulusal Sağlık Enstitüsü (USE), ülkenin önde gelen sinirbilimcileri ile bir araya gelerek konu hakkında bilgi alışverişinde bulundu.
Bir İngiliz asıllı Amerikan ve iki Norveçli bilim insanı beyin hakkında önemli bir gelişme elde ederek; beynin nasıl yön tayin ettiği ve gideceği yerleri nasıl hatırladığı hakkındaki çalışması Nobel ödülü (2014) kazandı.

Ancak; hücreler ile beynin bölümleri arasındaki bağlantılar, beyin haritaları gibi bilgi ve tanımlamaların artması, anlayışta büyük boşluklar yaratarak bir gelişim paradoksu oluşturuyor.
İrili ufaklı birçok soru halen cevap bulamadı. Bilgi, hücreler veya ağlar arasında nasıl kodlanıyor ve transfer oluyor? Bilim genetik bir kod buldu; fakat bu, beyni kapsayan sinirsel bir kod değil. Renkler, hisler ya da eylemlere işaret eden; beyin içi elektriksel veya kimyasal bir alfabe henüz oluşturulamadı. Şu an hiç kimse beynin çeşitli bölgelerinde bilginin kodlanıp kodlanmadığını bilmiyor.